Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kitaplar etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

9 Adımda Verimli Kitap Okumak

Daha verimli kitap okumak ister misiniz? Ya da kitap okumak sizi sıkıyor mu? Kitap okumanız yavaş mı ilerliyor? Kitaba odaklanamıyor musunuz? Vaktiniz mi yok? Elbette bunların da çözümleri var. Yazıma hoşgeldiniz sevgili okurlar. Sizlere, daha verimli kitap okumak için 9 adımda etkili taktikler vereceğim. Başlayalım o halde..   1-Kitap Seçimi En baştan söylemeliyim ki; herkes aynı kitabı sevmek zorunda değil, herkesin tarzı farklıdır. Dolayısıyla size tavsiye edilen kitapları okumak zorunda değilsiniz. Hoşlanmadığınız bir kitabı okumak size işkence gibi geleceği için, kitap okumaktan soğumanıza yol açar. Dolayısıyla kendi tarzınızı bulup, sevdiğiniz kitapları okumanız çok daha keyifli ve verimli okumanızı sağlar. 2-Okuma Vakitleri Kitap okumanın zamanı olmaz. Boş vakitler hep kitap okumak için güzel fırsatlardır. Fakat farkında olmasakta çok daha verimli olacağımız okuma saatleri vardır. Mesela, gece yatmadan önce kitap okumak çok verimlidir. Çünkü hafızamız uyu

KAFKAOKUR DERGİSİ GENEL İNCELEME

  Bu incelemeyi Kafkaokur'un farklı, yaklaşık 10 dergisini okuduktan sonra yazıyorum. Dolayısıyla yazdıklarım derginin sadece bu sayısı adına değil, dergi hakkında genel bir incelemedir. 2021 yılında çokça edebiyat dergisi okuma hedefimin başlangıç dergisidir Kafkaokur. Kapaklarındaki sanatçıları anlatan yazıları gerçekten özenle hazırlanmış. Hakkını yiyemem. Kimi sayısını severek okudum, kimi sayısında vakit öldürdüm. Derginin editörü bir blog yazarı ve Kafka hayranıymış. Yayın hayatına büyük bir hevesle başladıkları belli. İlk sayılarıyla güzelde bir çıkış yakaladıktan sonra belli bir kitleye hitap etmeyi başarmışlar. Şimdi de pazarlama teknikleriyle dergiyi ayakta tuttuklarını düşünüyorum: Kapaktan sanatçıyı sakın kaldırma! Bundan birazdan bahsedeceğim. Derginin ilk sayıları -kim ne derse desin- gerçekten tatmin edici. Fakat sayılar ilerledikçe iş farklı bir boyuta ulaşmış: Derginin editörleri hayâllerini gerçekleştirdikten sonra iş ticarete mi döndü, monotonluğa mı sardı yoksa

Adalet:Felsefi Bir Giriş Kitap İncelemesi

  İlk defa bir kitabı okumayıp dinledim. Kitapyurdu’nun sesli kitap dinleme özelliği sunan yeni uygulamasını keşfettim. İlgimi çeken ilk kitapta “Adalet:Felsesi Bir Giriş” oldu. Aslında hata yaptığımı biraz geç keşfettim çünkü bir felsefe kitabı okunurken bile anlaşılması zor oluyorken bir de dinlerken ne kadar zorlaştığını siz düşünün. Yinede vazgeçmedim, tecrübe olsun dedim. Geri sara sara kitabı bitirdim. Yazar bize adalet kavramını en temel maddeden genele doğru örneklerle açıklıyor. “Başkasının sana yapmasını istemediği şeyi sende başkasına yapma.” cümlesinin adaletin en temeline nasıl oturduğunu bu kitapta farkına varmak mümkün. Bunun yanında yazar, “Başkasına yapılan haksızlığı kendine yapılmış gibi gören insanlar zirveye ulaşır.” sözünün sahibi Sokrates’ten tutun Peygamber Efendimize kadar bir çok örnek ile adaleti anlatıyor. Adalet gerçektende çok temel kuramlardan meydana geldiği içindir, kitabın başlangıcı ilk cümlede söylediğim gibi temelden genele doğru yayılıyor. Aslına b

Fantastik Dünyanın Olmazsa Olmaz 10 Kitabı

Fantastik kitap severlerin zaten okuduğu, Fantastik okumaya yeni başlayanlar için vazgeçemeyeceği ve fantastik dünyanın baş yapıtlarını 10 kitap halinde sıraladım. Listeye geçmeden önce bir not eklemeliyim: Filmlerini izlemiş olduğunuz kitapların kendilerini okumadıysanız kesinlikle filmleriyle karıştırmamanızı, böyle başarılı yapıtların filmlere konu olacak kadar güzel hikayelerini bizzat okuyarak keyfine varmanızı tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar... 1-) Yüzüklerin Efendisi Serisi İlk sırada tabiki Yüzüklerin Efendisi olacaktı. Fantastik denildiğinde akıllara gelecek ilk kitap, ta kendisidir. Bu seriyi okumadıysanız gerçekten çok üzülürüm sizin adınıza. Bu seri hakkında detaylı bilgi almak için aşağıdaki yazıma göz atabilirsiniz. https://ciftirnak.blogspot.com/2020/05/siz-daha-yuzuklerin-efendisini-okumadnz.html?m=1 2-) The Witcher The Witcher'ı Netflix sayesinde hepimiz duymuşuzdur. Kendisini Netflix'e taşıyacak kadar başarılı olan bu yap

Sofie'nin Dünyası Kitap İncelemesi

"İnsan beyni onu anlayabileceğimiz kadar basit olsaydı, o zaman da biz onu yine anlayamayacak kadar aptal olurduk." Yine bir inceleme yazmadan diğer muhteşem incelemelere göz gezdirdim. Dolayısıyla kitabın içeriğini, konusunu ve kahramanlarını bu incelemeden öğrenemezsiniz çünkü yazmadım. Bunun için diğer incelemelere göz atabilirsiniz. Bu inceleme daha çok kitaptaki fikirler ve verilen mesajlar üzerine. Yani, bu kitabı neden okumanız gerektiği üzerine...  Ben, okuyucunun bir bakış açısı sağlamasını ve kitabı bu şekilde okumasını istiyorum. Dolayısıyla bu kitabı okuyun veya okumayın, bu incelemeye denk gelen herkese minikte olsa bir katkı sağlayacağı bir yazı yazdım. Sonuna kadar okuyabilen sabırlı okurları yorumlara bekliyorum. BAŞLAMADAN KÜÇÜK BİR NOT: Felsefeye ilgi duymayanlar bu kitaptan sıkılabilir. Yani roman okumak niyetiyle alırsanız hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Fakat ilgi duyanların elinden düşüremeyeceğini garanti ederim. • • Kitabın kapağında "Felsefe

1 Yazar 3 Kitap (İskender Pala)

1958 Uşak doğumlu olan İskender Pala, Divan Edebiyatı araştırmacısıdır ve bu dalda profesör olmuştur. Bir dönem Deniz Kuvvetlerinde askerlik yapmış olan Pala T.C. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu Başkanıdır. Ayrıca, ortaokul ve liseler için ders kitapları yazmıştır. Tanzimat Edebiyatına da yakından ilgi duyan ve Divan araştırmacılığı yapan İskender Pala'nın bu sebeple dili ağır bir yazar olarak hafızalara kazılmıştır. Fakat romanlarında gayet sade bir dil kullandığından emin olabilirsiniz. Tüm bunların yanı sıra Tarihe damga vuran Türklerin hayatlarını anlatan romanlar yazmıştır. Yazarın bu romanları uzun süre 'çok satanlar' listesinde kalmayı başarmıştır. Ayrıca Pala, tasavvuf ve aşk konusunda çok başarılı eserler çıkarmıştır. Belirtmek isterim ki Pala'nın anlattığı aşk, bizim yaşadığımız gördüğümüz aşklardan bambaşka boyuttadır. Bir dönem başbakan danışmanlığı da yapan İskender Pala; yazdığı eserleriyle, olduğu yerden çok yukarıda olması gerektiğin

Yürümek Spor Değildir

  Günler gelip geçerken, yıllar yılları kovalarken bizler yürümenin hayatımıza etkisi gibi birçok ince detayları göremiyoruz. bunlardan biride karşınızda duruyor. ben yürümeyi hiç sevmeyen bir insanım. birisinin bana teklif edeceği en son şey beraber yürüyelim demesidir. yürümeyi hep zaman kaybı olarak görüyordum fakat bir kitap bütün düşüncelerimi yanıltmayı başardı. Kitabın isminin "Yürümenin Felsefesi" olması bile ilgisini çekiyor insanın. Yürümenin felsefesi mi olurmuş, diye soranlarınız vardır. Varmış: kitabın yazarı Fédéric Gros'un yürümek ile ilgili şahane düşünceleri var. İşte, o kitaptan çıkan düşünceleri kendi yorumlarımla harmanlayıp güzel bir anlatı çıkaracağım sizlere. Dışarı çıkıp önünüze gelene "yürümek spor mudur?" diye sorsanız, alacağınız cevap net olur: yürümek spordur. hayır efendim, yürümek spor değildir. Yani değilmiş, bende yeni öğrendim.  Aslında yürümek bambaşka bir şeymiş. Yürümek düşünmekmiş. bir nefes alış, bir kaçış ya da yalnız kal

Dünyada En Çok Okunan ilk 10 Kitap

Dünyada en çok okunan ilk 10 kitabın ne olduğunu biliyor muydunuz? Bilmiyorsanız, hemen aşağı bakabilirsiniz... 1-Kur'an-ı Kerim Evet doğru okudunuz. Dünyanın en çok okunan kitabı, en büyük ve en kutsal kitap olan Kur'an-ı Kerim'dir. Zaten ilk sırada olması gerektiğini hepimiz biliyoruz. 2-İncil Kur'an-ı Kerim'den sonra okunan ikinci Kitap yine Hristiyanlığın kutsal kitabı olan İncil'dir. Mantık olarak kutsal kitapların en başta olması doğaldır. 3-Başkan Mao'dan Seçme Sözler Üçüncü sırada, Bir dönem Çin'in başkanlığını yapmış Mao'nun ölümünden 100 yıl sonra yayımlanan kitabı gelmektedir. Hatta Başkan Mao, en çok eser yazılan 100 kişi arasından 15. sıradadır. Başlıktan anlaşılacağı gibi, kitapta Mao'nun seçme sözleri vardır. Bu kitabın bu kadar çok okunmasının en büyük faktörü herhalde Çin'in nüfus fazlalığıdır.  4-Don Kişot İlkokullardan beri kulaklarımızın alışkın olduğu bir roman olan Don Kişot, dördüncü sırada gelmektedir.  5-Harry Potter

Muhteşem Gatsby Kitap İncelemesi

"Birisini eleştirmeye kalkıştığında, şu dünyada her insanın senin sahip bulunduğun ayrıcalıklara sahip olmadığını hiç aklından çıkarma." Kitap için yazılan incelemelerin geneli olumlu fakat beni çok etkileyen bir kitap olmadı. Çünkü hikaye çok sıradandı Aşkı için zengin olan ve onu geri almak için her şeyi yapan popüler bir erkek... Diğer tarafta kocasını sevmeyen bir kadın... Eskiden kalan yarım bir aşk hikayesi... Zengin, popüler insanlar... Tüm bu insanlardan daha alt sınıfta olan ve olayları anlamlandırmaya çalışan ve bizlere yorumlayan roman kahramanı... Romanın bu sıradan konusundan ziyade yazarın anlatımı beni kitabın içine hiç çekmedi. Kitapta bir kargaşalık, bir kopukluk var. Belkide bu yüzden ısınamadım kitaba. Orjinal ingilizcesinde belki de böyle değildir fakat yapacak bir şeyimiz yok, okuyabildiğimiz dil Türkçe... Aslında romandan ziyade beyaz perdeye uyarlanacak bir kitap olmuş ki uyarlanmışta. Hikayenin konusundan tutun karakterlere kadar kesinlikle

Deli Kurt Kitap İncelemesi

1958 yılında yayımlanan bu muhteşem kitap bize, Osmanlı döneminin Fetret devri'nde bir taht savaşıyla başlayan ve aşka doğru derinleşen bir hikâyeyi anlatır.  Bir sipahi askeri olan Çakır'ın öyküsüyle giriş yaptığımız bu kitap okuyucuyu daha ilk sayfalarından içine çekmeyi başarır. İlerleyen sayfalarda Deli Kurt ile tanıştıktan sonra hikayê bambaşka bir seyir alır. Deli Kurt'un askerî hayatı ve aşk hikâyesini konu alır. Buram buram Anadolu kokan bu romandan, aşk ve Türkçülük adına da güzel sonuçlar çıkarabilirsiniz. Kitabın konusundan klasik bir şekilde bahsettiğimize göre, asıl incelemeye, yani kendi çıkarımlarıma geçebiliriz... Aşktan başlayalım...Atsız'ın kitaplarında anlattığı aşk, bizim hiç bilmediğimiz veya çok uzak olduğumuz bir mevzu olduğu için beni her zaman çok etkilemiştir. Atsız, 'Aşk' kelimesine çok farklı simgesel boyutlar yükleyebilen ve bizi 'aşk' adı altında çok farklı yerlere götürebilen bir yazardır. Kısacası Atsız, aşk'ın simges

Keyifle Okuyabileceğiniz 10 Roman Önerisi

Klasikleşmiş kitap önerilerinden farklı gitmeye çalışarak, biraz daha geri planda kalmış fakat okurken keyif alacağınız 10 roman önerisi yaptım. Herkese keyifli okumalar diliyorum... 1-Beyaz Gemi (Cengiz Aytmatov) Cengiz Aytmatov'un bütün romanlarını okuyan biri olarak beni en çok etkileyen romanı Beyaz Gemi'dir. Küçük bir çocuğun saflık penceresinden hayata bakışını ve zorlu hayatını anlatan muhteşem bir romandır. 2- Efsane (İskender Pala) Barbaros Hayreddin Paşa'nın hayatını konu alan klasikleşmiş İskender Pala romanıdır. Özgün olay örgüsünün yanında çok güzel bir aşk hikâyesi içermektedir. 3-Kafamda Bir Tuhaflık/Orhan Pamuk Kitabın kalın olması vesilesiyle bir çok okuru kendinden uzak tutan bu kitapta; hayattan bir çok kesit yakalayabileceğiniz, yeri geldiğinde gülebileceğiniz, yeri geldiğinde de hüzünleneceğiniz bir hayat hikayesi var. Bozacı olan bir adamın gençliğinden yaşlılığına kadar olan hayat maceralarını anlatıyor. Yer yer sık