Ana içeriğe atla

Dostoyevski Hakkında Hiç Bilmedikleriniz


Dünya'nın en çok okunan yazarları kim diye soracak olsak, aklınıza ilk gelecek isimlerden biridir Dostoyevski. Kimilerine göre yazdıkları çok ağır, kimilerine göre karışık, kimilerine göre fazla çılgınca...

Dostoyevski'nin az bildiğiniz veya hiç bilmediğiniz ya da yanlış bildiğiniz özelliklerini 8 madde halinde sıraladım. O zaman buyurun...


1-Kumarmaz

Dostoyevski'nin kumarbaz kitabı hakkında çeşitli söylentiler hep kulağımıza çalınmıştır. Mesela, bu kitabı kumar borcunu ödemek için 29 günde yazdığı söylenir. Bunun doğruluğunu kesin olarak kanıtlayamam fakat Dostoyevski'nin tam bir kumarbaz olduğunu söyleyebilirim. Hatta öyle ki, hastalık haline gelmiştir bu durum. Bu sebepten para kazanmak için değil, kumar oynama hırsı için oynar.


2-Hırsız

Dostoyevski kumar hırsından dolayı bütün arkadaşlarına, hatta tanımadığı insanlara da borçlu olur. Bu borçları kapatamaması üzerine karısının parasını ve elbiselerini satmıştır.


3-Onursuz

Dostoyevski para için onurunu ayaklar altına almaktan hiç çekinmez. Tanıdığı, tanımadığı herkesten borç istemekten çekinmez. Yine kumar borcundan dolayı, Turgenyev'den araları bozuk olduğu halde sürekli borç istemiştir. Kitaplarını okuyanlar için bu söylediklerim çok tanıdık gelecektir. Çünkü Dostoyevski kitaplarında kendini de anlatmıştır. 


4-Mühendis

Dostoyevski yoksulluktan gelmemiş aksine varlıklı bir ailede büyümüştür. Babasının 100 köleli bir askeri doktor olduğu biliniyor. Dostoyevski, mühendis olmasına rağmen bu mesleği hiç yapmamıştır.


5-İpe Gitmek


Bir gece dostoyevski'yi hiç bir açıklama yapmadan tutuklarlar ve yazılarına el koyarlar. Dört ay suçunu bilmeden hücrede yatar. Suçunun, Çarı eleştiren şiir yazmak olduğunu öğrenir. Cezasını da öğrenmekte gecikmez: idam. Dostoyevski'nin şansının döndüğü an işte burasıdır. İpe götürüleceği anda Çar onu affeder ve 4 yıl kürek mahkumluğu cezasına çarptırır.


6-Sara Nöbeti

Ecinniler adlı romanını yazarken sara nöbeti geçirir. Kendine geldiğinde, kitap hakkında hiçbir şey hatırlamaz ve kitabı sil baştan yazmak zorunda kalır.


7- Ün

Günümüzde bütün dünyada nam salmış olmasına rağmen yaşadığı dönemde avrupada hiç ün sağlayamamış. Fakat ülkesinde neredeyse tanrı muamelesi görerek ününü sürdürmüş.


8- Sekreter


Romanlarını daha hızlı yazabilmek için genç bir sekreter tutar ve ilerleyen yıllarda onunla evlenir. Bu genç kız onun hayatını düzene sokar ve onun eli kolu olur. Kız öldükten sonra ona sadık kalıp anılarını kitapla ölümsüzleştirir.


Dostoyevski'nin kitaplarını okuyanlara tüm bu anlattıklarım tanıdık gelecektir. Bize Kumarbaz'ı, Yeraltından Notlar'ı anlatırken hep yaşamını aktarmıştır. Belkide Dostoyevski'nin böylesine değişik bir karaktere sahip olması onu böylesine ölümsüz yaptı. Kim bilir...

Yorumlar

  1. Maddeler genel olarak doğru olmakla beraber bir kaç ufak tefek hata olduğunu düşünüyorum. Edward Hallett Carr’ın Dostoyevski isimli biyografisini incelemenizi öneririm naçizane.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Kısa zamanda incelemek isterim. 😇

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

KAFKAOKUR DERGİSİ GENEL İNCELEME

  Bu incelemeyi Kafkaokur'un farklı, yaklaşık 10 dergisini okuduktan sonra yazıyorum. Dolayısıyla yazdıklarım derginin sadece bu sayısı adına değil, dergi hakkında genel bir incelemedir. 2021 yılında çokça edebiyat dergisi okuma hedefimin başlangıç dergisidir Kafkaokur. Kapaklarındaki sanatçıları anlatan yazıları gerçekten özenle hazırlanmış. Hakkını yiyemem. Kimi sayısını severek okudum, kimi sayısında vakit öldürdüm. Derginin editörü bir blog yazarı ve Kafka hayranıymış. Yayın hayatına büyük bir hevesle başladıkları belli. İlk sayılarıyla güzelde bir çıkış yakaladıktan sonra belli bir kitleye hitap etmeyi başarmışlar. Şimdi de pazarlama teknikleriyle dergiyi ayakta tuttuklarını düşünüyorum: Kapaktan sanatçıyı sakın kaldırma! Bundan birazdan bahsedeceğim. Derginin ilk sayıları -kim ne derse desin- gerçekten tatmin edici. Fakat sayılar ilerledikçe iş farklı bir boyuta ulaşmış: Derginin editörleri hayâllerini gerçekleştirdikten sonra iş ticarete mi döndü, monotonluğa mı sardı yoksa ...

Ayaz (1000kitap Öyküleri)

Yokuşun aşağısında genç bir kadın göründü. Burnu ve yanakları kızarmış, saçları dağılmış, nefes nefese kalmıştı. Sanki yokuşu tırmanmıyordu da Ankara'nın keskin ayazını bedeni ile yarıp ilerliyordu. İçinde kalbinin tam ortasında kaynayarak dalga dalga tüm vücuduna yayılan bir korkuyla, nemli ve iri kara gözleri arkasında kalan dar, karanlık sokağı tarıyordu. Bir eli montunun cebindeki biber gazını sımsıkı kavramıştı. Sokağın karanlık noktalarında bir görünüp bir kaybolan ve duraktan beri onu takip ettiğini düşündüğü adam şimdi görünmüyordu. Yokuşun ortalarına doğru Ankara ayazı artık ciğerlerine öyle bir doluyordu ki bu keskin soğuk ve korkudan dolayı midesi bulanıyordu. Bacakları yorgunluktan birbirine dolanırken bir anda bir el ağzını sertçe kapattı. Yüreği kuş gibi çırpındı. Yay gibi gerilen bedeni kaçmak için debelendi. Can havli ile bağırdı ama ağzını kapatan el öyle sıkıydı ki kulaklarının acıdığını hissetti. İnternette okuduğu haber geldi aklına. Haberde tecavüze uğrayan bir...

Benim Gözümden Atsız

Hüseyin Nihal Atsız'ı kuşkusuz hepiniz duymuşsunuzdur. Onun bende yeri çok farklıdır. Bu vesileyle ilk blog yazım ''benim gözümden Atsız'' olsun istedim. Toplumumuzda yazarlara önyargılı olmak ve bilmediği hâlde yazara çamur atmak gibi bir ata sporumuz var. Bu önyargılar sayesinde Atsız'ı tanıyamayan kitap okurlarımıza, onu kendi gözümden anlatmaya çalışacağım. •Küçük bir tavsiyeyle birlikte açılışı yapalım. Kitap okurları olarak hepimiz   doğal olarak farklı farklı yazarları okuyoruz. Şüphesiz her yazar, yaşadıklarını ve çevresinden etkilendiklerini kitaplarına yansıtır. Dolayısıyla onun çektiği acıları, aşkını, mutluluğunu ya da üzüntüsünü kitaplarında bulabilirsiniz. Tavsiyeme gelirsek; Kitabını okuduğunuz yazarın kendisini de tanırsanız çok daha farklı bir bakış açısıyla kitabı okursunuz. Bunun bende ki en büyük örneği Atsız'dır. Atsız'ın kitapları beni her zaman çok etkilemiştir. Eğer onu tanımasaydım bu kadar etkilenmezdim. Şim...