Karanlık odada baş başaydılar. Masada ki mumun kısık ışığı bile kızın güzelliğini göstermeye yetiyordu. Mum ışığına dalmış olan kıza bakarken tam da böyle düşünmüştü erkek. Kızın karanlıkta bile etkisini kaybetmeyen o tatlı yüzünde bir sıkıntı vardı belli ki. Oda da sessizlik hakimdi ve karşılıklı koltukta oturmuş, dışarıda yağan yağmurun sesini dinliyorlardı beraber. Kız, gözlerini mumdan ayırmadan “Bana bugüne kadar bir kere bile seni seviyorum demedin.” Dedi. Erkek bu söylenenlere her zaman hazırlıklıydı. “Seni seviyorum demek… Çok basit iki kelime. Herkes seviyorum diyebilir ama her şey seviyorum demekle olmuyor.” Oysa gerçekten seviyordu kızı ama bunu neden dile getirmiyordu? Şimdi gözlerini tam da erkeğin gözlerine diken kız, “Beni hep böyle laflarla geçiştirdiğinin farkında olmadığımı zannetme.” diyerek, gözlerini pencereye vuran yağmur damlalarına çevirdi. Ah, bu açıdan da ne kadar güzel olduğunu farkında mıydı acaba? Erkek, bunu söylese de inanmayacağını bildiği için konuyu dağıtmaya da gerek duymadı. “Evet, bugüne kadar seni seviyorum demedim çünkü sana olan sevgim maalesef bu iki küçük kelimeye sığmaz. Ne kadar güzel ve dolu cümleler kurarsam kurayım yine sana karşı olan sevgimi ifade edemez. Mesela, seni seviyorum dediğim zaman ne anlarsın bundan?” dedi ve kız böyle bir soru beklemediği için biraz şaşırarak “beni sevdiğini anlarım” cevabını verdi. Ah ah! Şaşırırken bile güzelsin kadın. Bunu da şimdi söyleyemezdi tabi. “Ben sana, seni sevdiğimi söylerken; seni gerçekten yanımda istediğimi ve ayakkabının bağcıklarını bağlarken bile güzel olduğunu, sana her anlamıyla hayran olduğumu ve sana sarılmaktan bıkmayacağımı söylemek istemiştim. Ama sen sadece, seni sevdiğimi anlamışsın. Gördün mü? Ben seni sevdiğimi söylerken; o cümleye ne kadar çok anlam yüklersem yükleyeyim sana ulaşamaz. Dolayısıyla bende o cümleyi kullanmıyorum. Bunun yerine gözlerimi kullanıyorum. Sana bir bakışıma, istediğim her anlamı yükleyebiliyorum.” Derin bir sessizlik oldu ve aynı güzelliği ile karşısında oturan kız duyduklarını anlamaya çalışıyordu. Evet düşünürken de güzeldi ama bununda sırası değildi. Erkek devam etti, “Yanlış anlama, sevgime kelimeler yetmez derken seni çok sevdiğimi söylemek istemedim. Ben çok sevemem ama gerçekten çok güzel severim. Öyle çok inceliklerden anlamam ve romantizm bana göre değil. Ama sana bir kere sarılmamın bütün romantik ve ince hareketlerin belini kıracağından eminim. Sana bir bakışımın, bütün güzel sözlerden daha anlamlı olduğuna da eminim. Yani ben güzel seviyorum. Zaten çok sevmek zararlıdır, sende buna emin ol. Ben çok sevseydim senin hatalarını göremezdim. Daha doğrusu, çok sevmekten başka bir şey düşünemeyeceğim için geriye düşünecek bir şey kalmazdı ve asıl seni düşünemezdim. Çok sevseydim sana sevgiden başka bir şey veremezdim. Oysa ben; şuan üşüyor olabilir misin, kariyerinde başarılı olabilir misin, ne yaparsam mutlu olursun, gün içinde neler seni üzmez, sağlıklı mısın, mantıklı düşünebiliyor musun, iyi yolda mısın? gibi bir çok şeyini düşünüp sana destek sağlayabiliyorum. Üzüldüğünde boş laflarla seni kandırmak yerine çözüm odaklı ve seni mutlu edecek yollar arayabiliyorum. Emin ol, çok sevseydim bunları düşünecek vaktim kalmazdı Fakat tüm bunları yaparken sana bakmamaya özen göstermeliyim çünkü sana bakmak epey bir vaktimi alıyor, Bunu da şimdi fark ettim. Bu söylediklerimden sonra ‘seni seviyorum’ dersem herhalde benden ayrılırsın.” Konuşması bitmişti. Evet, etkili bir konuşma yaptığını farkındaydı ve sonucunu da kendi gözleriyle görebiliyordu. Kız, duyduklarını değerlendirip, anlamayı başardıktan sonra yüzüne çöken gülümseme ve yanaklarında beliren gamzeleri, erkeğin konuşmasının ödülüydü. Ah, o gamzeleri görmek için nelerini vermezdi ki… İşte bunu, tam da şimdi söyleyebilirdi.
Lütfen yorumlarınızı esirgemeyin...
Güzel bir öykü olmuş. Yüreğinize, kaleminize sağlık.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim 🙏🏻😇
SilBetimlemeler benzetmeler cok hos olmus , bu işe yeteneginiz oldugunu gosteriyor. Sadece oglanin konusmasini fazla uzun buldum o kadar. Emegine saglik.
YanıtlaSilYorumunuz için çok teşekkür ederim.🙏🏻 Mesele zaten oğlanın konuşmasıydı. Öyküde en önemli yerin oğlanın anlattıkları olduğu için uzun olması gerekiyordu. Teşekkür ederim 😇
Sil“Gerçek sevginin değeri büyüklüğü ya da küçüklüğünde değil. Asıl önemli olan güzel sevebilmekte. “
YanıtlaSilÖyküden çıkardığım bu anlam beni mutlu etti.
Tam üstüne bastınız. Ben şahsen öyle düşünüyorum, bu öyküye kendi düşüncelerimi anlatmanın bir yolu olarak yazdım. Teşekkür ederim 🙏🏻🙏🏻
Sil“Gerçek sevginin değeri büyüklüğü ya da küçüklüğünde değil. Asıl önemli olan güzel sevebilmekte. “
YanıtlaSilÖyküden çıkardığım bu anlam beni mutlu etti.
“Gerçek sevginin değeri büyüklüğü ya da küçüklüğünde değil. Asıl önemli olan güzel sevebilmekte. “
YanıtlaSilÖyküden çıkardığım bu anlam beni mutlu etti.